Kayıtlar

DİNSİZ DUBLE YOLLARDAN İMANSIZ OTOYOLLARA

  Seyahat dendiği zaman insanların korkuya kapıldığı başka bir memleket sanırım yoktur. Belki bizim çocukluğumuzda olduğu gibi gecenin     bir yarısında yayla yollarında hayvan sırtında yaptığımız yolculuklar hariç. Karşımıza vahşi hayvan mı çıkacak, hortlak mı çokacak yoksa üç harfliler bizi alıp mı kaçacak korkusu vardı. Şimdi bulunduğumuz şehirden başka bir yere veya memlekete gitmek istediğimizde hemen bir telaş başlar bizde. Acaba kaç radar cezası yiyeceğim ve hangi hız limitinde olacak bu cezalar. Otuz mu, elli mi, yetmiş mi, seksen iki mi, doksan mı, yüz on mu, yüz yir mi mi, vs…hız da yakalandım diye endişe duyacağım. Bu kadar karma karışık hız levhalarının hesabını yaparken zaten cezayı muhtemelen yemiş oluyorsun. Eğimi ters verilen duble yollar, hafif virajlı duble yola karşılık gelen yan yollar, cep alanı bile verilmemiş u dönüşlü veya yan dönüşlü kavşaklar vs… Yol eğimleri kuralına uygun olmayınca yağmur suları da karşınıza problem olarak çıkıyor zaten. Hadi b...

İNSAN VÜCUDUNDA DÜNYADAKİ SUYUN YÜZDE KAÇI BULUNUR

Resim
İnsan vücudunun %70 su olarak kabül edilir.Bu da yaklaşık ortalama 80 kg kabul etsek 56 kg suyu bünyesinde tutuyor demektir. Dünyamızdaki su miktarı tahminen(kutup buzları,dünya üzerindeki nemi ve tatlı suyu ihmal edersek)dünyanın dörtte üçü su dur diyebiliriz. Okyanusların alanını hesaplarsak.4 çarpı pi sayısı çarpı yarı çapın karesi.Dünyanın yarı çapı 6400 km olduğuna göre bunun karesi yaklaşık 12.5 tir.Böylece dünyanın yaklaşık yüzey alanı 500 milyon metre karedir.Bunun dörtte üçü de yaklaşık 375 milyon metre karedir.Okyanusların ortalama derinliği 4000 metredir.Bu durumda dünyadaki su hacmi 375 çarpı 4000 kilometre küp tür.Yani 1.500.000 kilometre küptür. İnsandaki suyun hacmini dünyadaki suyun hacmine bölerek 100 çarparsak insandaki suyun dünyadaki suya oranını bulmuş oluruz.O da çok küçük bir rakam çıkar.Şu an onu hesaplayacak makinam yok. Aynı insan 100 gr lık hamburger yerse buna harcanan su 5000 litredir.Aynı ağırlıktaki buğday için harcanan su miktarı bunun bin katıdır. Gelec...

TARIM DA; KARASABAN ,PULLUK VE TRAKTÖR

Kara saban MÖ 4000 li yıllarda Sümerler tarafından kullanılmış. Orak ise gene aynı dönemde ay şeklinde aletleri andıran haliyle kullanılmıştır.   Gene aynı dönemlerde eski Mısır figürlerinde de hayvanlara bağlı çift süren tasvirleri görmek mümkündür.   İlk traktör veya içten yanmalı motorlu ilk traktörü 1892 yılında ABD de lowa’lı John Froehlich yapmış ve kullanmaya başlamıştır.   Türkiye’ye ilk traktör ithalatı Almanya’dan 1924 yılında tarım Bakanlığınca ithal edilerek (221 adet) çiftçilere dağıtılmıştır.   Türkiye’de ilk traktör üretimi 1955 yılında Türk traktör tesislerinde üretilmiştir.   İlk pulluk deneyimi 1797 yılında Amerikalı çiftçi Burlington County’den Charles Newbold’du .1797 yılında ilk patent başvurusunu yapmış. Sonra 1807 yılında David Peacock iki patent baş vurusu yaptı. Arkasından Newyork lu demirci Jethro Wood da başka bir patent için baş vuru yapmış.   Traktörün tarımda kullanılmasıyla hayvan gücü ile kullanı...

DÜYADAKİ İNSANLIĞIN KÖKENİ NE OLABİLİR ?

Şöyle biraz uçsak ve desek ki ; Ademle Havva ucunu bucağını bilmediğimiz kainat içinde ki çok fazla medeniyete sahip bir uydudan özel uzay araçlarına binerek keşfe çıkmışlar veya bir uzay fırtınasına yakalanarak dünyaya savrulmuşlar. Yeni keşif için çıktıkları dünyaya gelip çalışmaya başlayınca geldikleri araç arızalanmış. Aynı zamanda geldikleri memleketleri ile mesela sirius A ile bağlantıları kesilmiş. Böylece bir erkek bir dişi bilinmeyen bir uyduda kendi başlarına kalmışlar. Bakmışlar olacak gibi değil çocuk yapmaya karar vermişler. Doğan çocuklarda çaprazlama evlenerek insan neslini başlatmışlar diyelim. Bunun tam tersini düşünelim. Bu gün uzaya uydu gönderen dünyalılar keşif için yol alırken bir uzay fırtınasına yakalanıp bilinmeyen bir aleme iniş yaptılar ve dünya ile bağlantıları kesildi. Geri dönme imkanlarıda yok. Tabi burada kendi içlerinde yaşamaya çalışacaklar. Bunun için barınak,yiyecek ve üreme içgüdüsü ile işe koyulacaklardır. Bu uyduda insanlığın başlangıç tarihi buna...

YOLCULUK, KURALLAR, SİTRES VE ULAŞIM

Yılda bir defada olsa yaşadığın kenti dışarı çıkayım dersen önce kuralları öğrenmek için bir doktora yapmalısın. Ama devletin böyle bir eğitme ve bilgilendirme sistemi yok bildiğim kadarıyla. Bir zamanlar kasaba kenarlarından geçmek sırat köprüsünden geçmekten daha beter hale gelmişti. Elli km’yi aştığın her yerde arkandan cezalarda gelirdi. Bazen tatil masrafı kadar cezaların geldiğini basından okurduk. Hatta Çankırı Atkaracalar ve Çorum Osmancık kazasından geçen duble yolda kesilen cezalar dillere destan olmuştu. 1-Normalde genel hız sınır levhaları var. Bütün araçlar hakkında bilgi veriyor. Buna göre kendimi ayarladım derken bir Yan yol çıkışı veya girişi varsa hemen hız uyarı levhalarını buluyorsun. Sana 130 km / saat limit vermişse hadi düş bakalım elli km/ St’e. 2- Yollarda meskun mahal çevresinde ilerlerken birde hız sınır bölgesi karşına çıkıyor.Genelde elli km ile sınırlı olan bu tabelalar la gelde git bakalım. Sanki altındaki traktör. İstesen de düşemiyorsun ki. Yavaşladın di...

FARABİ ; İDEAL DEVLET, DİN VE TOPLUM YÖNETİMİ

MS 870-950 yılları arasında yaşayan ünlü Türk bilgini Filozof Farabi özellikle Felsefe, Gök bilimi ve müzikle ilgilenirdi. Toplumları değişik kategorilere ayırır. Bunlardan “ Cahil ve sapkınlık içinde olan şehrin insanlarının görüşleri hakkında” diye bir bölümde bu sınıfa giren insanların vasıf ve özelliklerinden bahseder. Özetle ; eğitimsiz ,ilimsiz, ahlaki kuralları özümsememiş insanların bir süre sonra vahşi hayvanlar gibi davranmaya başladıklarından bahis eder. İlerleyen zaman içinde ;bencil düşünen, her şeyin kendisinin olmasını isteyen, başkasını düşünmeyen ve ona hayat hakkı tanımayan yapıya sahip olacaklarını beyan ederek anlatmaya devam eder. İnsan için eğitimsiz dindarlığı da “ cahil şehirliler içinde barışçı şehirliler” diye tarif eder. Dindarlığı anlatırken de bütün bunların birilerinin birileri üzerinde tahakküm kurması olarak yorumlar. Dine inananların büyük mükafatlarının olacağı, inanmayanların ölümden sonra cezalar göreceği söylenir derken; “ Bütün bunlar , insanlar ta...

DÜNYANIN HALİ

Amerikalı dansçı ve oyuncu olan Fred Astaire hiç bir zaman kraliçe ile dans etmemiştir.   Bilgisayar teknolojisinin yeni geliştiği yıllarda ünlü fotoğrafçı Rodger Tamplyn başka bir kadınla dans eden Fred’in partneri yerine kraliçenin resmini koyarak sanki ikili dans ediyormuş gibi bunu basında yayar. Çoğu insan bu dans fotoğrafının gerçek olduğuna inanır. Ancak CIA ‘’in eski fotoğraf analisti Dino. A. Brugioni bunun gerçek olmadığı yönünde sayfalar dolusu kanıt sunar.  Bir dergide makalesi yayınlanan William Mitchell bu tür şeyler olmamış bazı şeylerin kanıtı gibi sunulabilir der. Marilyn Monroe ile Abraham Lincoln resimleri ve Başkan Bush’la Margaret Thatcher’in öpüşme fotoğraflarından örnekler verir. Yani tüfek icad oldu mertlik bozuldu derler ya. Her sunulana inanma ama araştırmaktan da geri durma diyelim. H. Arpacı