İNSAN VÜCUDUNDA DÜNYADAKİ SUYUN YÜZDE KAÇI BULUNUR

İnsan vücudunun %70 su olarak kabül edilir.Bu da yaklaşık ortalama 80 kg kabul etsek 56 kg suyu bünyesinde tutuyor demektir.

Dünyamızdaki su miktarı tahminen(kutup buzları,dünya üzerindeki nemi ve tatlı suyu ihmal edersek)dünyanın dörtte üçü su dur diyebiliriz.
Okyanusların alanını hesaplarsak.4 çarpı pi sayısı çarpı yarı çapın karesi.Dünyanın yarı çapı 6400 km olduğuna göre bunun karesi yaklaşık 12.5 tir.Böylece dünyanın yaklaşık yüzey alanı 500 milyon metre karedir.Bunun dörtte üçü de yaklaşık 375 milyon metre karedir.Okyanusların ortalama derinliği 4000 metredir.Bu durumda dünyadaki su hacmi 375 çarpı 4000 kilometre küp tür.Yani 1.500.000 kilometre küptür.
İnsandaki suyun hacmini dünyadaki suyun hacmine bölerek 100 çarparsak insandaki suyun dünyadaki suya oranını bulmuş oluruz.O da çok küçük bir rakam çıkar.Şu an onu hesaplayacak makinam yok.
Aynı insan 100 gr lık hamburger yerse buna harcanan su 5000 litredir.Aynı ağırlıktaki buğday için harcanan su miktarı bunun bin katıdır.
Gelecekte nüfus arttıkça tatlı su krizinin doğacağı kesin.İnsan dünyadaki suya oranla çok cüzi bir su oranına sahipken en çok su harcayan ve ihtiyaç duyan varlıktır.
Tüm ifadeler:
Sen, Recep Reçber, Hüseyin Özdaglı ve 4 diğer kişi
1
Paylaş

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koç kimdir ve BEKO neyi ifade ediyor..!?

  Biliyor muydunuz?! Vehbi Koç kimdir ve BEKO neyi ifade ediyor..!? Tarzında yayın yapan İslami tandanslı İnternet sitesine ve nette dolaşan bu yazıya göndermiş olduğum yorumlarım silinmiştir.Konu ile ilgili düşüncelerimi burada yayınlamayı uygun gördüm.Umarım okursunuz. Diyelim ki koç ailesi hakkında söylenenlerin hepsi doğru.Bütün bunları gündemde tutmak kimin işine yarıyor veya yarayacak. 1-Hepimiz aynı Allah’a inanıyoruz.Ayni Allah’a dua ediyoruz.Ademle Havva'nin çocuklarıyız. 2-İnsanların neslini anne babasını seçmek elinde değildir.Bu Allah'ın takdiridir.Ama dinini kendin seçebilirsin. 3-Yaygın biçimde deniyor ki koç ailesi dönme. Diyelim ki eskiden Musevi veya Hıristiyandılar sonradan Müslüman oldular ve döndüler. 4-Türkiye’deki halkın tamamı dönme.Dönme olmayan varmı ki. Hepimiz Hıristiyan,şaman vs iken sonradan dönerek Müslüman olduk.Bizde başkalarına göre o zaman dönmeyiz. 5-Mütedeyyin ve muhafazakar bir arkadaş Toplantısınd...
Devamı

DEPREM GÜVENLİĞİNE KATKISI OLAN İBB YOLLARINDA ASFALTIN KAYMASI PROBLEMI NASIL ÇÖZÜLDÜ,

http://dusunceuretelim.blogspot.com/ İki binli yıllarda İBB hinterlandında bulunan trafik yoğun yolların büyük kısmında, asfalt yollarda hareket eder ve kayarak gittiğini çıplak gözle izlerdik. Bunun en büyük kanıtı Taksim meydanı, Üsküdar sahil alanı, Kadıköy meydanı, Harem bölgesi gibi yerlerde yol boyaları dahi zikzaklar çizer, zaman içinde yer değiştirirdi. Öncelikle bunun neden kaynaklandığını anlamak için gayret sarf ettik. Ancak tatmin edici bir sonuca ulaşamayınca İTÜ, YILDIZ TEKNİK (İSFALT teknik elemanlarını da dahil olduğu) diye hatırladığım iki üniversiteden yardım isteyerek bir araştırma komisyonu kurduk. Komisyon birkaç aylık çalışmasından sonra raporunu tamamladı. Raporu bir kitapçık halinde yayınladık. Çıkan sonuç çok şaşırtıcı idi. O güne kadar kimsenin farkında olmadığı bir sonuca ulaştık. Bunu o dönemki belediye başkanımızdan rica ettik. Basında dillendirmesini istedik. Gereken her şey yapıldı ama bu kadar önemli bir konuyu kimseye duyuramadık. Neydi bu konu. Taş...
Devamı

AHLAKSIZ BİLGİ SAHİPLERİNDEN, BİLGİSİZ AHLAK SAHİPLERİNE SELAM VAR...

http://dusunceuretelim.blogspot.com/ Yüz yıllar boyunca cahil bırakılan Anadolu halkı bir lokma bir hırka yaşamaya alışmış. Hiçbir zaman önü açılmayan köylü ve kasabalı daima birilerine hizmet etmek ön yargısı ile yetiştirilmiş. Yeni yetme gençler uyanmaya başladığında onların da hemen dini dayatmalar önlerine konmuş. İlkokulu bitiren ve geleceğe bakmaya başlayan gençler; gelenek, töre baskısı, adet ile bilimsel bilginin arasına sıkışmış kalmış. Okullarda yağmurun yağması gibi fiziksel hadiseler bilimsel yöntemlerle izah edilirken, köy ve kasabalarda buna inananların günaha girdiğinden bahisle baskılar yapılagelmiştir.   Bulunduğu ortamda; yaşamak için öldür, aç kalmamak için elde et, kazanmak için sınırları zorla felsefesi ile büyümüşlerdir. Kırlarda önüne gelen ve gücü yettiği her canlıyı yok eden kıvamda yetişmişlerdir. Yılanı, kertenkeleyi, kaplumbağayı vs... Bulduğu her canlıya zarar veren psikolojide yetişmişlerdir.   Köyünden çıkan gençler gittiği yerlerde aşağıla...
Devamı