DEPREMİN MANTIĞINDAN GENETİĞİNE GİDEN FELSEFE

Belli bir hızla dönen dünyamız ,hem kendi etrafında ve hem de güneşin etrafında belli bir eğimle dönmekte.

 

Ayrıca çekirdeğinde bulunan magma da dünyanın tersine hareket etmekte.

 

Ancak sayısı bilinmeyecek kadar çok olan uydu denizi içinde dünyamız sadece bir tanesi.

Hepsinin kendi içinde dengesi, döngüsü vs var. Diğer uydudan bakıldığında bizde onlara göre boşlukta yaşamaktayız. Yani tabiri yerinde ise uzaylıyız.

 

Belki de dünyamız içinde yer altında, başka bir gaz soluyarak ve farklı bir şekilde beslenerek yaşayanlar var. Belki bize gözükmeden farklı ikame alanlarında yaşayanlar var. Belki bazen göklerde dolaşan bazen yere inen varlıklar var.

 

Belli mevsimlerde Sirius’a gidip belli mevsimde dünyamıza dönenler var. Belki de her ayını başka uyduda yaşayan görmediğimiz canlılar var. Onlara göre bizler anlaşılmaz varlıklarız.

Uzun zamandan beri belki de bizleri inceliyorlar. Öyle güçlere sahipler ki kafaları kızınca dünyamızı başımıza yıkmaktan çekinmiyorlar.

 

Bir de biz insanlar dünyanın içinde yaşayanlar olarak dünyamızın dengesini bozuyoruz.

 

Bütün bitkilerin diğer canlıları tanıdığını, biri birleriyle, ses ve koku çıkararak haberleştiklerini biliyoruz. Hayvanların da on on beş saatlik mesafelerden bizim bilmediğimiz frekanslarla haberleştiklerini bilmekteyiz.

 

İnsan dahil, canlı cansız bütün varlıkların enerjiden müteşekkil olduklarını ve kendilerinin de bir enerji olduklarını da biliyoruz.

 

Dünyamıza bahşedilen oksijen, azot, vs yaşam şartlı gaz ve mineralleri ya yok ediyor veya değişmelerini sağlıyoruz.

 

Dünya üzerindeki barajlar, madenler, yer altı sularının tüketimi hareket halindeki dünyanın balansını bozmakta. Tıpkı otomobil lastiğine balans attığımızda dengeye giren lastiğin, çok küçük bir kurşun ilavesi ile dengesinin bozulduğu gibi dünyamızın da bu işlev ve eksiltmelerle dengesi bozulmaktadır.

 

Dünyamızda eski haline döner gibi depremlerle üzerindeki fazlalıkları atarak balans ayarı mı yapıyor acaba. Çünkü dünyayı dengede tutan şartlar değişmeyeceğine göre dünya kendisini bulunduğu şartlara uyarlamak zorunda kalacaktır.

 

Unutmayalım yaşadığı alana saygı duymayanlara karşı cins yani canlı veya cansız varlıklarda saygı duymaz ve acımaz.

 

Hasan Arpacı,2021

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vehbi Koç kimdir ve BEKO neyi ifade ediyor..!?

DEPREM GÜVENLİĞİNE KATKISI OLAN İBB YOLLARINDA ASFALTIN KAYMASI PROBLEMI NASIL ÇÖZÜLDÜ,

AHLAKSIZ BİLGİ SAHİPLERİNDEN, BİLGİSİZ AHLAK SAHİPLERİNE SELAM VAR...